Elektriklilerin gerçek yüzü

Elektriklilerin gerçek yüzü

19 Ağustos 2021 0 Yazar: ElektrikliOto

Elektrikli otomobiller müthiş iddialarla yaygınlaşmaya başlıyor. Fakat, katalog değerleri ile gerçek performansları arasında ne kadar fark var? İlk kez karşılaştırmalı bir test ile gerçek menzilleri ortaya çıktı!..

ELEKTRİKLİ otomobilleri şu anda veya yakın gelecekte satın almayı düşünen herkesin ortak sorusu: ‘Şarj ettikten sonra kaç kilometre gidebiliyor?’ Elbette, herkesin araç kullanma karakteri farklı. Fakat tüketicinin ortalama tarzına en yakın ilk gerçek test, Hürriyet Oto’nun da katılımıyla Barselona’da gerçekleşti. Markaların kendi açıkladıkları NEDC (Yeni Avrupa sürüş döngüsü) yani katalog verileri mi, yoksa 1 Eylül’de devreye girecek sektörel WLTP+RDE ölçümleri mi, ya da bağımsız gazetecilerin objektif menzil testleri mi doğru? İşte çok merak edilen bu konu, normal kullanıcıların sürüş davranışlarıyla bir karşılaştırmalı testle aydınlatıldı.

KATALONYA’DA TEST
Avrupa’nın önde gelen profesyonel otomotiv gazetecileri, İspanya’nın en çok takip edilen online otomotiv yayını coches.net’in liderliğinde düzenlenen Avrupa’nın elektrikli otomobiller için ilk bağımsız gerçek menzil testine katıldılar. Katalonya’nın sahil, otoban ve dağlık yollarının dışında GP Pisti’nde WLTP homologasyonlarına göre 200 menzilin üstünde Avrupa’da satılan 10 elektrikli otomobil test edildi. Bu testle müşterilerin “Bir elektrikli otomobil satın alırsam, gerçek kullanımda ne kadar menzil beklemeliyim?” anahtar sorusuna cevap vermeye çalıştılar. Bu çok özel testin amacı, yüzde yüz elektrikli araçların günlük kullanıma ne kadar uygun olduklarını araştırmaktı. Hatta, sadece evden işe, işten eve kullanımın ötesinde, uzun mesafelerde seyahat edebilme ve dik yokuşlara kadar farklı yol tiplerindeki kabiliyetlerini de görmemiz gerekiyordu.

MENZİL KAYGISI BİTİYOR
Evet, otomotiv endüstrisinin artık “menzil kaygısı”nın üstesinden gelme sinyalleri vermeye başladığını ve çok önemli bir başarıya ulaştığını da testlerimizin sonucunda gördük. Testlerimizde bazı elektrikli otomobillerin vaat ettikleri menzillere ulaştığını ve hatta 1 Eylül’de devreye girecek WLTP rakmlarını bile geçtiklerine şaşırdığımızı da itiraf edelim. Bu testimizde elde ettiğimiz gerçek menziller, şarj istasyonlarının yaygınlaşması ve hızlı şarj noktalarındaki şarj etme hızının gelişmesiyle elektrikli otomobillerin hem şehir içi kullanımda hem de otoyol sürüşlerinde normal motorlu araçlara çok ciddi bir alternatif olmaya başladığını da kanıtladı.

Testlerimizin sonucunda homologe oldukları WLTP ölçüm rakamlarını aşabilen otomobiller, Hyundai Ioniq, BMW i3, Kia Soul, Volkswagen e-Golf ve Opel Ampera-e oldular. Renault Zoe, Tesla Model S ve Model X ise, katalog verilerinde açıklanan WLTP menzillerin yüzde 90’ını geçerek, yine de başarılı kabul edildiler! Tablolarda göreceğiniz gibi Nissan Leaf ve Jaguar i-Pace’in açıklanmış menzillerinin gerisinde kaldıkları da tespit edildi. Elbette, elektrikli otomobillerin sayıları arttıkça, değişik segmentlerdeki araçların karşılaştırılabilmesi için doğrusal olmayan değerlendirmeler de yapılmaya başlanacak Fakat, bu ilk testte şimdilik, çok kolay anlaşılabilir bu iki endeks kriter olarak kullanıldı.


* NEDC (New Euorepan Driving Cycle) Avrupa’da satılan otomobillerde uygulanan tüketim ve emisyon belirleme testi. Bu teste menzilleri markalar kendileri açıklıyor.
* WLTP (Worldwide harmonized Light vehicles Test Procedure) 1 Eylül’den itibaren tüm üreticilerin uygulayacağı yeni tüketim ve emisyon belirleme testi. WLTP yöntemi NEDC’ye göre daha detaylı ve test edilecek araçlar ilk olarak Güç/Ağırlık olarak 3 farklı sınıfa ayrılıyor. Güç değeri KW olarak, ağırlık ise Ton olarak dikkate alınıyor

TESTLER NASIL GERÇEKLEŞTİ?
10 elektrikli otomobil virajlı yollar, otobanlar ve şehir içi karışımında Sport ya da Eco modlarında değil normal modlarında 180 kilometre test edildiler.

10 otomobil arasında daha uzun menzilli elektrikli otomobiller, benzer karakteristiklere sahip ekstra bir rotaya da çıkarıldılar. Mesafe ölçümündeki en hassas cihaz olarak kabul edilen ve özellikle rallilerde kullanılan ikinci nesil Blunik bilgisayarları, tüm araçlara takılıydı… Otomobillerin göstergelerindeki değil, Blunik’lerin ölçtüğü menziller dikkate alındı.

Sonuçlarda sürüş stilleri farklılıklarının en az etkisi olması için, her araç içindeki tek sürücü, her 30-40 kilometrede bir değişim yaptı. Tüm araçlar konvoy halinde organizasyonun önder aracını takip edecek şekilde ilerletildi. Böylece yanlış yola saparak farklı bir çizgide kalınması engellenirken, araçların hepsinin aynı hızlarda kullanılması da sağlandı.

Gazeteciler, test sonuçlarının doğruluğu için tüm araçları iki farklı günde fakat aynı parkur ve şartlarda tam iki kez prizlerden yüzde 100 dolu şarjla çıkararak menzil ölçümlerine başladı. Avrupa’nın onay kuruluşu Bureau Veritas’tan gelen iki mühendis müfettiş de, gözlemci olarak testlere katıldılar ve süreçle sonuçların resmi denetlemesini gerçekleştirdiler.

Gerçek Menzil Testi’nin son aşaması ise Barselona Katalunya Grand Prix yarış pistiydi. Tüm araçlar, 50 kilometreden daha az menzille dış yol sürüşlerini tamamlayıp pist üzerinde ortalama 70 km/h hız ile ilerlemeye başladılar. Araçların göstergelerinde “0” menzil uyarıları çıkıncaya kadar tur atmaya devam ettiler. Sonra da batarya seviyesi “0” alarmıyla birlikte pitlerden padock alanına geçip orada rezerv kapasiteleri tükeninceye yani tümüyle duruncaya kadar hareket ettirildiler.

TEST SONUÇLARI
Model S ve Model X olarak Tesla’ların her ikisi de, 400 km ve üstü ile piyasadaki en uzun menzile sahip seçenekler. Testlerimize versiyon 100 kWh batarya kapasiteleriyle katıldılar. Fakat, her ikisinin de 75 kWh bataryalı versiyonları da bulunuyor.

Teste katılan elektriki otomobillerin yarısı homologe oldukları WLTP menzillerine ulaştılar. Böylece 1 Eylül 2018’den itibaren zorunlu olacak WLTP protokolunun, eski NEDC çevrimine göre gerçek kullanıma çok daha yakın olduğu da kanıtlandı.

Jaguar i-Pace ve Nissan Leaf, gerçek menzil sonuçlarında açıkladıkları WLTP menzillerinin gerisinde kalan modeller oldular. Fakat, Jaguar, testlerimize ön üretim olarak, doğrudan Avrupa lansman sürüşlerinden gelerek katılan tek araç idi. Yani, aslında bir prototip seviyesinde üretilmiş olan testimizdeki bu i-Pace, yazılım olarak da prototip seviyesinde idi. Jaguar’ın açıklamasına göre; üretim şeklinde yani satışa çıkacak olanlarda farklı bir ideal yazılıma sahip olacakmış.

Hyundai Ioniq ve Volkswagen e-Golf, 12 kWh’lik küçük bataryalarına rağmen, 200 kilometreden fazla menzile ve en düşük enerji tüketimine sahip en mantıklı iki elektrikli seçenek olarak notlarımıza girdiler.

Çevre şartları, sürüş stili, araçların şarj edilmesi, klimanın çalışma ayarı gibi araçların donanımlarının kullanılması ve trafik koşulları, menzil ölçümündeki anahtar faktörler idi. Testlerimizde en iyi sonuçlara ulaşmak için bazı otomobillerin sahip olduğu ECO modunu kullanmadık… Maksimum menzile ulaşmak için aşırı dikkatli sürüşler de gerçekleştirmedik… Klimaları da kapatmadık…

Share this:
Share this page via Email Share this page via Stumble Upon Share this page via Digg this Share this page via Facebook Share this page via Twitter

Related Images: